Duygusal Güç: Sükût

Mantıklı değil ama doğru.

Biri bizi haksızlığa uğrattığında ya da kalbimizi kırdığında kendimizi açıklamak ve haklılığımızı kanıtlamak isteriz.

Yani hemen savunmaya geçeriz. Pozisyonumuzun savunulması gerektiğine inanmışızdır. Ve şimdi savunma zamanıdır. (Yani savaşma zamanı)

Bu insani bir refleks, suskunluğun zayıflık olduğu inancından kaynaklanır.

Peki ya gerçek güç, sükûnette yan, tepkisizlik, dinginlik ve sessizlikte saklı ise?

Sükûnet kendi kendini tanıyan ve kendini koruyabilecek bir insan için, gücün sessiz ilanıdır.

Çünkü dış dünyadan gelen iletilere verdiğimiz anlık tepkiler ile dışarıdaki tetikleyici her ne ise, onun oyununa katılmış oluruz.

Duygusal olarak manipüle edilmenin en kolay yolu da budur. Eğer her eleştiriye, her kırıcı söze, her ithama hemen bir cevap vermeye çalışıyorsak, dışarıdaki uyarıcı her ne ise hayatımızın yönlendiricisi konumuna geçer.

Güç ve sorumluluğu aynı anda bırakırız.

Savunma halinde güçlü olduğumuz sanrısını yaşarken, başımıza “gelmiş” bu olayın sorumluluğunu dışarıya atarız.

Sükûnet bu dengeyi altüst eder.

Karşı taraf sessizliğin içinde, kendiyle yüzleşir.

"Neden bir şey söylemedi?" diye düşünmeye başlar.

Sessizlik, adeta görünmeyen bir ayna gibi, ona kendi yansımasını gösterir.

Sessizlik bizim için de otomatik tepkilere hapsolmadığımız bir alan açar. Savunmaya geçme isteğimiz ne kadar güçlü de olsa, sessiz ve sakin kaldığımızda tekrar eden döngülerimiz dışında kalan bir davranışı seçme şansını kendimize vermiş oluruz.

Bu şans “kendimize ait bir hayat” yaşayabilmek adına çok önemlidir.

Jung'un vurguladığı gibi, içsel huzur, dış dünyanın karmaşasından bağımsız olarak var olabilir.

Sükûnet, bu huzurun en sade ve etkili “dilidir”. Sözlerin bittiği yerde, “öz” konuşmaya başlar.

En son ne zaman bir tartışmada sessiz ve sakin kalmayı seçtin? O sessizlik sana neler hissettirdi?

Eğer bu görüşü değerli bulduysan bu mektubu bir arkadaşınla paylaşarak bana anlamlı bir destek vermiş olursun. (Yazının linki)

Mektuplarımı haftalık olarak almak için bültenime üye ol.

Bu ve buna benzer içerikler için beklerim: